İSTANBUL (AA) - Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, İngiltere'nin Türkiye'nin insansız hava araçlarıyla ilgilendiğini belirterek, "Onlarca ülke Türkiye'nin insansız hava aracını elde edebilmek için sıraya girdi." dedi.
Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) tarafından "Ticaret Ahlakı ve Üreten Türkiye" ve "Dijitalleşme" ana temalarıyla gerçekleştirilen 4. Uluslararası KOBİ Şurası, Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Yerleşkesi'nde başladı.
Hibrit olarak gerçekleştirilen etkinliğin açılışında konuşan Kacır, dijital teknolojilerin bireysel yaşamı, firmaları, sektörlerin iş yapış şekillerini radikal bir şekilde değiştirdiğini kaydederek, bu değişimlerin genelde gençlerin içinde bulunduğu kesimlerce gerçekleştirildiğini söyledi.
Türkiye'nin sahip olduğu genç nüfusa değinen Kacır, "Bu gençleri bugünün ve yarının ihtiyaç duyduğu dijital yetkinliklerle donatabilirsek önümüz ve geleceğimizin çok aydınlık olacağını düşünüyoruz." diye konuştu.
Kacır, Türkiye'nin son 18-19 yıllık dönemdeki büyüme ortalamasının yüzde 5'in üzerinde olduğunu belirterek, bu oranın Avrupa'da çok daha düşük kaldığını bildirdi.
Son 20 yılda adeta sıfırdan bir inovasyon, yenilik ve Ar-Ge sistemini inşa ettiklerini dile getiren Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:
"20 yıl öncesi teknoparkların sayısı bir elin parmağını geçmiyordu. Bugün 80'den fazla teknoparktan bahsediyoruz. Bu teknoparklarda Ar-Ge faaliyeti yürüten yaklaşık 7 bin Ar-Ge ve inovasyon şirketi var. Şirketler bugüne kadar 40 binden fazla Ar-Ge projesini tamamladılar. Şu anda 10 binden fazla Ar-Ge projesini sürdürüyorlar. Teknoparklar dışında kendi bünyelerinde Ar-Ge, inovasyon ve tasarım faaliyeti yürüten 1.600'den fazla Ar-Ge ve tasarım merkezimiz var. Türkiye bugün adeta bir Ar-Ge ordusu kurmuş durumda. 200 bine yakın insan Türkiye'de araştırma ve geliştirme faaliyeti yürütüyor."
- "Yazılımcı sayımızı artırmalıyız"
Mehmet Fatih Kacır, Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında yapılanlardan ve sağlanan ilerlemelerden bahsederek, savunma sanayisindeki yerlilik oranını yüzde 70'lere yükselttiklerini anlattı.
Kacır, savunma sanayisindeki başarının benzerlerini diğer sanayi ve teknoloji alanlarına yaygınlaştırma adına önemli adımlar attıklarını söyledi.
Şu anda 170-200 bin civarında yazılımcıya sahip olduklarını aktaran Kacır, ilerleyen dönemde bu alanda hem nitelik hem de nicelik olarak ilerleme sağlamayı hedeflediklerini, adeta bir seferberlikle yazılım geliştirme kapasitesini ve yazılımcı sayısını artırmaya dönük çaba göstermeleri gerektiğini bildirdi.
Kacır, 2023'te 10 Türk girişiminin 1 milyar dolar değerini aşmasını hedeflediklerini, şimdiden bu rakamın 5'e çıktığını belirterek, bu şirketlerin arkasından gelen girişimlerin de bulunduğunu aktardı.
Türkiye'nin unicornları arasında yer alan 5 şirketin Trendyol, Getir, Peak Games, Hepsiburada ve Dream Games olduğunu aktaran Kacır, Trendyol'un değerinin 10 milyar doları aştığını ifade etti.
- "Onlarca ülke İHA almak için sıraya girdi"
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Kacır, Türkiye'nin insansız hava aracı teknolojisinde dünyanın ilk 3 ülkesinden birisi olduğunu belirterek, havacılıkta çok daha tecrübeli ülkelerin önüne geçmeyi başardıklarını anlattı.
Ukrayna ve Polonya gibi havacılıkta çok tecrübeli ülkelere İHA ihraç ettiklerini dile getiren Kacır, "Şimdi biliyorsunuz İngiltere, Türkiye'nin insansız hava araçlarıyla ilgileniyor. Onlarca ülke Türkiye'nin insansız hava aracını elde edebilmek için sıraya girdi." şeklinde konuştu.
Kacır, gelecek 10 yılda elektrikli araçların insanların hayatına çok daha fazla gireceğini, çevreye duyarlı teknolojilere çok daha fazla yatırım yapılacağını kaydederek, sürücüsüz araçların ve birbirleri ile haberleşen otomobillerin tüketicilerin hayatına gireceğini bildirdi.
Mobiliteyi, yapay zekayı, 5G'yi ve sanayinin dijital dönüşümünü çok önemsediklerini ve bu alanlara özel önem gösterdiklerini kaydeden Kacır, geçen yıl salgının başında şirketleri bir araya getirerek ve 100 kişilik bir teknoloji takımı kurarak 2 hafta gibi bir zamanda yoğun bakım cihazlarını ürettiklerini anlattı.
Kacır, "1 tane dahi yoğun bakım cihazı olmayan ülkelere bu cihazlar Cumhurbaşkanımız tarafından hediye edildi. Mütevazı diyebileceğimiz küçük ölçekli bu projeyle, start-up ile 250 milyon dolarlık ekonomik bir ölçek elde edildi. İş birliğiyle hareket etiğimizde hepimizin kazandığını görmüş olduk." diye konuştu.
- "Türkiye'de 5G'ye en az 5 milyar dolar yatırım yapılacak"
Mehmet Fatih Kacır, Türkiye genelinde 55 ile de 66 Dene Yap teknoloji atölyesi kurduklarının bilgisini vererek, özel yetenekli öğrencileri bu merkezlerde topladıklarını, 5 yıl sonra 50 bin özel yetenekli öğrencinin bu atölyelerden mezun edeceklerini, onların arasından Türkiye'nin en başarılı mühendislerinin çıkacağını söyledi.
Haberleşme teknolojilerini ve 5G'yi çok önemsediklerini, Türkiye tarihinin en büyük desteğini yerli ve milli 5G projesine sunduklarını dile getiren Kacır, "Türkiye'de 5G'ye en az 5 milyar dolar yatırım yapılacak." ifadesini kullandı.
Kacır, küresel şirketlerin Türkiye'de bu alanlarda yatırım yapmalarını çok istediklerini belirterek, bu alanlarda verilen desteklerden bahsetti.
Türkiye'nin makine, beyaz eşya, otomobil üretimi gibi çok önemli sektörlerde dünyada ilk sıralarda yer aldığını aktaran Kacır, bu becerilerini zayıf oldukları alanlara da yaymak istediklerini, ithalatı yüksek ürünlerin Türkiye'de üretilmesi için destek programları başlattıklarını söyledi.
- Dijitalleşme alanında KOBİ'lere 3 yılda 350 milyon liralık destek
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi (KOSGEB) Başkanı Hasan Basri Kurt ise salgın sürecinde tüm programları dijitale taşıdıklarını, sadece e-Devlet şifresiyle kişinin tüm başvurularını tamamlayabildiklerini, hiç evrak istemediklerini söyledi.
Salgın döneminde faaliyetlerine hiç tökezlemeden devam ettiklerini dile getiren Kurt, "Son 3 yılda yaklaşık 1.000 KOBİ bize dijitalleşme noktasında bize başvurdu. Bunun içerisinde siber güvenlik var, nesnelerin interneti yapısının oluşturulması var. Bunlarla ilgili öncü olmak ve onları bu konuda teşvik etmek adına yaklaşık 350 milyon liralık sadece bu alanda son 3 yılda destek verdik." diye konuştu.
KOSGEB tarafından KOBİ'lere sağlanan desteklerden bahseden Kurt, "KOSGEB olarak bundan sonraki süreçte de STK'larımız, oda ve borsalarımız ile daha fazla iş birliği yaparak KOBİ'lerimizin ihtiyaçlarını belirlemede ve onlara yön verme noktasında faaliyetlerimizi sürdüreceğiz." açıklamasında bulundu.
- Ahlaklı üretim ve ticaret vurgusu
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay da ahlaklı üretimin ve ticaretin öneminden bahsederek, "Ahlak şemsiyesini piramidin en tepesine koyup bunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Ahlaklı bir üretim, tüketim, hayat idame edemezsek bu dünyamızın da ahiretimizin de sıkıntılı olacağını düşünüyorum." dedi.
Rekabetin kapitalizmin bir kavramı olduğunu dile getiren Kuralay, "Orada kim önce koşuyorsa, kim daha çok koşuyorsa o kazanıyor. Aslında bizim kültürümüzde rekabet kavramı yok. Biz hep beraber koşacağız, hepimiz kazanacağız. Helal kavramı üretimde ve ticarette çok önemli. Ticareti düzeltirsek hayatımızı düzeltiriz." ifadelerini kullandı.
- "Küresel tedarik zincirinde Türkiye için fırsat penceresi açıldı"
TÜMSİAD Genel Başkanı Yaşar Doğan ise salgın sırasın tüm faaliyetlerini dijitale taşıdıklarını belirterek, bu alanda yaptıkları etkinliklerden bahsetti.
Bu yıl şuranın ana temasının "Ticaret Ahlakı ve Üreten Türkiye" ve "Dijitalleşme" olarak belirlendiğini anımsatan Doğan, "Bu temaları belirlerken günümüz şartlarını dikkate alarak ülkemizi geleceğe nasıl taşıyabileceğimizi düşündük. KOBİ'lerin ülkemiz ekonomisi için önemini bilmekteyiz. Bu öneme istinaden KOBİ'lerimizin geleceğe sağlıklı ve üretken bir şekilde hazırlanmasına katkı sunmak temel düşüncemiz oldu." diye konuştu.
Doğan, Türkiye'nin önce bölgesel ve giderek küresel güç olma yolculuğunda güçlü bir ekonominin çok önemli olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Güçlü bir ekonomi ise KOBİ'lerimizin güçlü ve üretken bir yapıya kavuşmasıyla mümkün olacaktır. Ülkemizin ekonomik anlamda büyük bir potansiyeli bulunmaktadır. Salgın şartlarına rağmen gerçekleştirilen büyüme rakamları ve ihracat rekorları işletmelerimizin direncini ve gücünü ortaya koyan örneklerdir. Salgın dolayısıyla değişen küresel tedarik zinciri ana hatları ülkemiz lehine bir fırsat penceresi açmıştır. Bu fırsatı iyi değerlendirmek ve dünyada rekabetçi yer edinmek için hazırlıklı olmalıyız."
Doğan, üretime odaklanırken bugünün rekabet şartlarını gözden kaçırmamak gerektiğini belirterek, KOBİ'lerin yeni dünyayı algılaması ve geleceğe bugünden hazır olması gerektiğini vurguladı.
Yaşar Doğan, "Bunun yolu ise geleceğin trendlerini bugünden yakalamak ve gerekli hazırlığı zamanında yapmaktır. Hedefimiz; dijitalleşen dünyada değerlerini unutmadan üreten KOBİ'lerin oluşması için farkındalık oluşturmaktır. Amacımız; yeniden büyük ve güçlü Türkiye’nin oluşumuna katkı sunmaktır." ifadelerini kullandı.
- Hisarcıklıoğlu'ndan "işlerin mutlaka dijitale taşınması" çağrısı
Öte yandan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu programa video mesajı gönderdi. Hisarcıklıoğlu, video mesajında yaptığı açıklamada, özellikle KOBİ'lerin işlerini mutlaka dijital ortama taşıması gerektiğini bildirdi.
Türkiye'de e-ticaret hacminin ilk 6 ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 75 arttığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, şu açıklamalarda bulundu:
"Geçen yılın ilk yarısında e-ticaretin genel ticaret içindeki oranı yüzde 8'di. Şimdilerdeyse bu oran yüzde 14'e ulaştı. Kovid-19 sonrasında bu alana yönelim, hız kesmeden devam edecek. Dünyaya baktığımızda da, hızla büyüyen şirketlerin tamamının, e-ticaret yolunu seçtiğini görüyoruz. Bu nedenle ürün ve hizmetlerini artık dijital ortama taşımak zorundayız. Giderek artan dijitalleşme ihtiyacı en çok KOBİ’leri etkiliyor. Dijital dönüşümünü gerçekleştiremeyen KOBİ’ler ticari hayatlarına devam etmekte zorlanıyor. İşte TOBB olarak buradan hareketle, Akıllı KOBİ Platformu'nu hayata geçiriyoruz."